Arkaya
Sorunu sor hemen cevaplansın.
arkaya teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- behind
- back
Örnek Cümle:
Tom is sitting near the back.
-Tom arkaya yakın oturuyor.
Örnek Cümle:
Tom combed back his hair.
-Tom saçını arkaya taradı.
- backwards, back, behind
- backwards
- astern
- around
Örnek Cümle:
She turned around quickly.
-O hızla arkaya döndü.
- backward
- arka
- back
There is a church at the back of my house.
-Evimin arkasında bir kilise var.
I have a facial boil. There's a painful lump at the back of one nostril.
-Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.
- arka
- rear
Tom noticed a police car in the rear-view mirror.
-Tom arka dikiz aynasında bir polis arabası fark etti.
The hijackers moved to the rear of the plane.
-Korsanlar uçağın arkasına ilerledi.
- arkaya dönmek
- turn around
- arkaya ait
- dorsal
- arkaya ait
- tergal
- arkaya atma
- toss
- arkaya bırakmak/komak
- to postpone, put off
- arkaya doğru
- rearward
- arkaya doğru
- rearwards
- arkaya kalmak
- to be left behind; to lag behind
- arkaya yatmak
- recline
- arkaya yatırmak
- recline
- arka arkaya
- repeatedly
- arka arkaya
- back to back
- arka arkaya
- on end
It has rained for three days on end.
-Arka arkaya üç gün boyunca yağmur yağdı.
- arka arkaya
- in series
- arka arkaya
- one after another, one after the other, successively
- arka arkaya
- one after another
She bought articles of clothing one after another.
-O arka arkaya giyim eşyaları aldı.
- arka arkaya
- one after the other
- arka arkaya gelen
- consecutive
- arka arkaya gelme
- evolution
- arka arkaya vermek
- to back each other, join forces
- arkadan arkaya
- secretively
- arka
- {s} stern
- arka
- {i} backing
- arka
- friend at court
- arka
- posterior
- arka
- {s} tail
The tail at the rear of the plane provides stability.
-Uçağın arkasındaki kuyruk denge sağlar.
Your right taillight is busted.
-Sağ arka lamban patlamış.
- arka
- behind
My cat purrs when I scratch behind his ears.
-Kulağının arkasını kaşıdığımda,kedim mırıldanır.
The garden is behind the house.
-Bahçe evin arkasında.
- arka
- back-up
- arka
- buttock
- arka
- (Tıp) superior
Sami felt a little bit superior to his friends.
-Sami kendini arkadaşlarından biraz üstün hissetti.
- arka
- back board
- arka
- backside
- arka
- contuniation
- arka
- end
Last night, we celebrated a friend's birthday with cases of Champagne, we ended up completely wasted.
-Dün gece bir arkadaşınızın doğum gününü, saçıp savurarak tamamen tükettiğimiz şampanya kasalarıyla kutladık.
Who needs friends! They'll just betray you in the end.
-Kimin arkadaşlara ihtiyacı var! Onlar sonunda sana ihanet edeceklerdir sadece.
- arka
- dorsal
- arka
- the reverse
- arka
- aft
I've been to Osaka to ask after my sick friend.
-Hasta arkadaşımın hatırını sormak için Osaka'ya gittim.
I spent the whole afternoon chatting with friends.
-Bütün öğleden sonrayı arkadaşlarla sohbet ederek geçirdim.
- arka
- tailback
- arka
- upholder
- arka
- hind
A friend of mine can speak Hindi fluently.
-Bir arkadaşım akıcı bir biçimde Hintçe konuşabilir.
Kangaroos have two small forepaws and two large, strong hind paws.
-Kanguruların iki küçük ön pençesi ve iki büyük, güçlü arka pençeleri vardır.
- arka
- rear of
- arka
- on back
- arka
- back side
- arka
- on the back of
- arka
- on the back
- arka
- dors
- arka
- {i} support
I have a lot of friends to support me mentally.
-Beni zeka olarak destekleyecek çok arkadaşım var.
I want to thank my friends and family for supporting me.
-Beni destekledikleri için arkadaşlarıma ve aileme teşekkür etmek istiyorum.
- arka
- {i} supporter
Your father's friends aren't his only supporters.
-Senin babanın arkadaşları onun tek destekçileri değil.
He has a wealthy supporter behind him.
-Arkasında zengin bir destekleyicisi var.
- arka
- dorso
- arka
- backer
- arka
- a back load (of something)
- arka
- back part, rear, back side, reverse
- arka
- rearward; stern
- arka
- situated in the tail or rear section
- arka
- back, rear; the reverse (side); continuation, sequel; support, back-up, backing; supporter, backer; backside, buttocks, behind; back; reverse; hind; posterior
- arka
- hind, back, posterior
- arka
- {i} continuation
- arka
- powerful friend, backer, supporter; pull, influence
- arka
- the space behind or beyond
- arka
- rearward
- arka
- backing; continuation; breech; supporter
- arka
- {i} small
There is a small pond in back of my house.
-Evimin arkasında küçük bir gölet var.
Tom wanted to eat at the small restaurant behind the hotel.
-Tom otelin arkasındaki küçük restoranda yemek yemek istedi.
- arka
- reverse
- arka
- rump, buttocks, fanny
- arka
- {i} breech
- arka
- sequel, the remaining part
- başını arkaya atmak
- toss one's head
- direkleri arkaya doğru yatık
- rakish
- kolun arkaya bükülmesi
- hammer lock
- kolunu arkaya bükerek götürmek
- frog march
- öne arkaya
- to and fro
İlgili Terimler
arkaya teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- arka arkaya
- Hemen birbirinin arkasından, art arda
- arkadan arkaya
- Gizli gizli, el altından, gizlice, belli etmeden
- arka
- eğin
- ARKA
- (Osmanlı Dönemi) Duvar içinde kerpiç ve taş arasına konulan ağaç
- ARKA
- (Osmanlı Dönemi) Çadıra diktikleri direk
- Arka
- zahr
- Arka
- akab
- Arka
- mabat
- Arka
- dal
- Arka
- peş
- arka
- İnsanın vücudu, bedeni
- arka
- Mermer işletmeciliğinde taşın yüzüne paralel olan geri taraf
- arka
- Arkada olan, arkada bulunan
- arka
- Geçmiş, geride kalmış zaman
- arka
- Otururken sırtın dayandığıyer
- arka
- Koruyucu, kayırıcı, iltimasçı, piston
- arka
- Geri kalan bölüm, kısım
- arka
- Geçmiş, geride kalmış zaman: "Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti."- Y. K. Beyatlı
- arka
- Art, peş
- arka
- Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı
- arka
- Otururken sırtın dayandığı yer
- arka
- Otururken sırtın dayandığı yer: "Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu."- T. Buğra. İnsanın vücudu, bedeni: "Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı."- R. H. Karay
- arka
- Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi
- arka
- Koruyucu, kayırıcı, iltimasçı, piston: "Memur olmak için büyük bir arka gerek."- H. R. Gürpınar
- arka
- Geri kalan bölüm
- arkâ
- (Osmanlı Dönemi) half
İlgili Terimler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.